14 Kasım 2014 Cuma

Tek bir Yıldız

Bu aksak ve göçebe yaşamın mimarı, sözüm sanadır: Senin ben ta amk!

Göçebe demişken yanlış anlamayın, diğer taraftan bahseden aptal biri yok karşınızda. Göçebeden kastım insanlar, bizden göçen insanlar…

Aksaklığı tanımlamama gerek yok zaten, bir söyleyin hiç doğru zamanda doğru yerde olduk mu? Zaman demişken, ya da bırakın sövmeyeyim şimdi ya. Tekrar götümüze giren zaman olmasın…

Aslında ben saklambaç oynayacak birini istiyorum hayatımda ya da sabahlara kadar sokakta sürtüp şafakta ZBK(Zil Bas Kaç) yapacak birilerini. Çok şey istemiyorum, şu çocuk ruhuma çocuk ruhlu bir eş arıyorum. Çok şey değil bak…

Bir gece vakti, bir sinema filmine bilet alırız. Baykuş’u yakalayamayınca eve taksiyle döneriz. Götümüze giren sadece para olur. Birlikte Chelsea maçlarını izleriz, siyaset bile yaparız! Kimi zaman bir şişe vodkaya, kimi zaman bir kadeh gül rengi şaraba, kimi zaman ise bir duble anasona hayır demeyiz. Her geceye güzel bir film sığdırıp, o her geceye bir sevişmeyi borç takabiliriz. Dünyayı arkamıza alır, onun kölesi olmak yerine kendi hiyerarşimizi ilan ederiz. Sıkıldık mı? Şehir ayaklarımızın altında be gülüm…

Hayal meyal ne güzel lan, düşününce şöyle bir an. Yalnızlığın dibine vurmuşken hem de. Napalım? Haydi kalk gidelim aklım, başım bize dar geliyor. Çıkalım dolaşalım boş sokaklarda. Gökte tek bir yıldız bile görsek gece bizim için her şeyini vermiş demektir…


0 yorum:

Yorum Gönder

feedburner facebook twitter youtube google+ feedburner
feedburner