10 Kasım 2014 Pazartesi

Güzel bir film, güzel bir gece...

Merhabalar, bundan böyle size kendi hayatımda büyük yeri olan, üzerimde büyük etkiler bırakan filmler içinden 2 filmi her ay buradan yazacağım. Bunu bir öneri olarak alın ve bu filmleri kesinlikle izleyin, gerçekten sizde de büyük etkiler bırakacağına inanıyorum. Başlangıç olarak bu ay Contact ve Stay'le başlayacağım. Evet baya büyük bir açılış yapıyorum, bilenleriniz varsa eğer bu filmleri gerçekten tekrar izlesinler. İzlemeyenler ise ne bok yiyorlarsa bırakıp bu filmleri izlesin. Neyse, sözü uzatmaya gerek yok. Filmlere geçelim:

CONTACT:





Aslında nasıl başlasam bilemiyorum, bu filmi anlatmak için en geçerlisi sanırım şu olacaktır: "Yıldızlara bir selam çakın!". Anladınız mı ne demek istediğimi? Bu film sizi o kokuşmuş bombok hayatınızdan alıp yıldızlara taşıyor, evet bunu cidden yapıyor. İnanmıyorsan izle...

Küçük bir kız düşünün, öylesine tatlı, öylesine zeki. Babasını da öylesine çok seviyor ki bu kız, bu kız ileride büyüyüp yıldızlara adını yazacak bir kız dostlarım! Filmin isminden(MESAJ) de anlayacağınız üzere bir mesajla ilgili bu film. Evet dostlarım, dünya dışı varlıklardan gelen o klişe mesaj. Bakmayın öyle -_- Bu mesaj farklı...

Sanırım daha çok ilerlersem spoiler verebilirim, bunu burada sonlandırıp oyunculardan bahsetmek istiyorum. Başrollerde gönüllerimizin polisi Jodie Foster(Dr. Lecter desem yeter...) ve Matthew McConaughey var. Fazla söze gerek yok.

İyi sinema takipçileri hemen bir şeyi kapmıştırlar. Matthew McConaughey, babasını çok seven tatlı küçük zeki bir kız çocuğu ve yıldızlar... Evet, tabi ki Interstellar :) Interstellar'ın en çok etkilendiği filmdir bana göre Contact. Herkes 2001 diyor fakat ben salonda Interstellar'ı izlerken sanki Contact'ı baştan izliyordum, üstüne biraz 2001 serpilmişti sadece ve tabi ki Nolan dehası...

Bu filmi izleyin ve yıldızlara bir selam çakın dostlarım, iyi seyirler!



STAY:






Şunu söyleyeceğim en baştan: Bu filmi düzgün bir psikolojiyle izleyin, yoksa filmin temposuna kapılıp gerçek hayattan kopabilirsiniz. Ayrıca bunu bir uyarı olarak da alabilirsiniz. Bu film sizi, sizden alacak buna emin olun.

İntihar edeceğini kafasına koyan bir genç ve onu durdurmaya çalışan bir psikolog. Görülen bu, acaba gerçekten görülen gerçek mi? Gerçek olan nedir, gerçeği bulmak ne kadar zordur? Bir insanı ölümden kurtarmak mı yoksa kendi hayatın mı daha önemlidir? Ya da tekrar soruyorum bunların hepsi bir yalan mıdır yoksa gerçek midir?

Bu sorulara birer cevap almak mı istiyorsun? Aç o zaman şu siktiğimin filmini izle. Çünkü daha çok konuşursam, gerçi şu durumda bunu "daha çok soru sorarsam" ile değiştiriyorum, spoilera girer.

Oyuncu kadrosundan bahsedelim. Ewan McGregor(Kendisi tanımayanlar için meşhur Obi-Wan Kenobi'nin(Gençliği, yani "seni sevmiştim Anakin, kardeşimdin..." olanı.) ta kendisi ve uyuşturucu bağımlısı gencimiz Renton. Bunları da bilin yahu...), Ryan Gosling(Notebook...) ve güzeller güzeli kızımız Naomi Watts...

Gördüğünüz gibi ultra sağlam bir oyuncu kadrosu var filmin, Neyse, uzatmayalım. Bu filmi de izlediğiniz de bir hssktr çekeceksiniz ki koca mahalle duyacak. İzleyin, izlettirin!







0 yorum:

Yorum Gönder

feedburner facebook twitter youtube google+ feedburner
feedburner