Dünya'yı merkez olarak kabul edelim, çevresindeki 100 milyon
ışık yılı genişliğindeki alanda bulunan yıldız sayısı bugünkü kısıtlı bilgimizle
200 trilyon kadar. Ne dersin, benimle tüm bu yıldızları izler miydin? Kaldırıp
kafanı göğe, sımsıkı sarıp beni, evrene
açılır mıydın?
Saçlarınla oynamak isterdim o an, rüzgâr tenine değmesin
diye siper olmak sana. Tüm o kötü gözlerden saklamak isterdim seni, ulaşamadığın
ışıkları açmak sana. Kör kuyularda gezdirmek isterdim ışıksız, zihnimin
anahtarını vermek sana. Zifiri karanlığın koynunda elinden tutup, yok
olmuşların anılarını göstermek sana…
Kaldık mı seninle? Kaldık ya, kalakaldık ayazda…
Gel çal kapımı, o an anahtar düşecek buzdan ellerine. Sen
girdikten sonra mühürlenecek bu kapı, buz tutacak kapattığın o ellerinle. Kalırız
bir başımıza, kimseler uzatamaz o çirkin ellerini üstümüze. Hicazdan gelen bir
ses uyandırır bizi, o büyülü ses tonuyla, birbirimizin sesi…
Açtık mı güzel bir film, bak gene bulduk şafağı. Bırak
yorulma, çayın hazır içinde 2 kaşıkla. Kalamayız, kalamadık biliyorum o güzel
kış akşamında. Ne güzel söylemiştin o şarkıyı, bir meleğin ses tonuyla.
Bir anı ol gel kal tam başucumda. Geleceksen uzatma,
gelmeyeceksen bir yalancı cemre ol savrul yalnızlığımda. Arıyorum seni her gece
ay ışığında, oturmuş bir kaldırımda. Kaldırmıyor kimse senden başka, gel bir
imkansızı gerçek kıl bu savaşta.
Bir isteğim, bir lüzumsuz adamım. Tapınakta, tapınacak
hiçbir şeyi kalmamış bir dindarım. Öldürmekten tiksinen bir seri katilim.
Kötülük yapamayan bir şeytanım…
Yeter ki sen gel değiştir, gel ki değişsin, gel ki umut
alevlensin yeniden! Hiç tanımadığım, bilmediğim bir yerden gel. Sessiz sedasız,
arkama baktırmadan gel. Bekliyorum seni, her kimsen bilmiyorum ama geleceksin
biliyorum…
0 yorum:
Yorum Gönder